Teknolojik fikirlerin çoğu, ilhamını yazarlardan almıştır. Mucitler için güçlü birer esin kaynağı olmuşlardır. Örneğin, günümüzde “parçaları programlanabilir şekilde hareket ettirmek üzere tasarlanmış bir sistem” olarak tanımlanan robot kavramı, kelime olarak ilk defa 1921 yılında Çek yazar Karel Čapek tarafından kaleme alınan Rossum’un Evrensel Robotları (R.U.R.) adlı oyunda kullanılmıştır. Robot kelimesi literatüre Çekçe “robota” sözcüğünden girmiştir.

1929 yılında Japonya’da, “doğanın kanunlarını öğrenmek” vizyonuyla yola çıkılarak, yüz ifadelerini kullanabilen ve hava basıncıyla ellerini ve kollarını hareket ettirebilen ilk robot Gakutensoku icat edilmiştir.

Yapay Zekâ Kavramının Doğuşu

“Yapay zekâ” kavramı, modern bilgisayar bilimi kadar eskiye dayanır. II. Dünya Savaşı sırasında, Alan Mathison Turing, Enigma makinesinin şifresini çözmeye yönelik çalışmalarıyla hem bilgisayar bilimi hem de yapay zekâ kavramına öncülük etmiştir. Turing, bu dönemde “Makine Zekâsı” fikrini ortaya koymuştur.

Aynı yıllarda Warren S. McCulloch ve Walter Pitts, Matematiksel Biyofizik Bülteni’nde yayımladıkları “Sinir Sisteminin İçinde Olan Fikirlerin Mantıksal Hesabı” adlı makalede, sinir hücrelerinden oluşan ağların mantıksal işlemleri (AND, OR) gerçekleştirebileceğini kanıtlamış ve öğrenme becerisinin uygun ağ ağırlıklarıyla sağlanabileceğini öne sürmüştür.

İlk Yapay Sinir Ağları ve Bilgisayarlar

    • 1951: Marvin Minsky ve Dean Edmunds, ilk yapay sinir ağı temelli bilgisayar olan SNARC’ı geliştirdi.
    • 1952: Arthur Samuel, kendi kendine öğrenebilen ilk satranç programını yazdı.
    • 1955: Herbert Simon ve Allen Newell, ilk yapay zekâ programı olan Logic Theorist’i geliştirdi. Ardından insan gibi düşünme yaklaşımına dayalı General Problem Solver’ı geliştirdiler.
    • 1959: Arthur Samuel, “Machine Learning” terimini ortaya attı.
    • 1961: General Motors fabrikasında, ilk endüstriyel robot Unimate montaj hattında çalışmaya başladı.
    • 1966: Shakey, kendi hareketlerinin sorumluluğunu alabilen ilk robot olarak tarihe geçti.

1970’ler ve Sonrası: Yapay Zekâda İlerlemeler

1970’lerden itibaren kişisel bilgisayarların (PC) yaygınlaşmasıyla birlikte yapay zekâ araştırmaları daha dar kapsamda ilerlemeye başladı.

    • 1979: Stanford Cart, insan müdahalesi olmadan engeller arasında hareket ederek otonom araçların öncüsü oldu.
    • 1980: Waseda Üniversitesi, müzik notası okuyabilen ve insanlarla iletişim kurabilen Wabot-2’yi geliştirdi.
    • 1986: Ernst Dickmanns önderliğinde ilk sürücüsüz araba tasarlandı.
    • 1997: IBM’in Deep Blue adlı satranç programı, dünya şampiyonunu yendi.
    • 1998: İlk ev robotu Furby geliştirildi.
    • 2000: Cynthia Breazeal, duyguları tanıyıp simüle edebilen Kismet’i geliştirdi. Aynı dönemde Honda, ASIMO robotunu tanıttı.

Derin Öğrenmenin Doğuşu

2000’li yıllarda Geoffrey Hinton ve Ruslan Salakhutdinov, çok katmanlı sinir ağlarının eğitilmesini sağlayan çalışmalarıyla derin öğrenmenin (Deep Learning) temelini attılar.

    • 2006: Deep Belief Network ile çok katmanlı yapıların kendi kendini tamamlayabileceği gösterildi.
    • 2009: Google, sürücüsüz araç geliştirmeye başladı.
    • 2011: Konvolüsyonel sinir ağları, trafik işareti tanıma yarışmasında %99,46 doğruluk elde etti. Aynı yıl IBM’in Watson sistemi, bilgi yarışmasında insan şampiyonlarını yendi.

Günümüzde Yapay Zekâ

    • 2012: Apple, Siri’yi cihazlarına entegre etti.
    • 2013-2014: Facebook, derin öğrenme ile fotoğraf etiketlemede insan seviyesine yaklaştı.
    • 2015: YouTube videolarından yemek pişirmeyi öğrenebilen robotlar geliştirildi. Google, Skydio Drone’lar için yapay zekâ tanıttı.
    • 2016: Yapay zekâ tarafından yazılan ilk kısa film Sunspring yayımlandı. Aynı yıl Apple, gerçek zamanlı duygu tanıyan Emotient girişimini satın aldı.
    • 2017: NVIDIA, sinir ağlarıyla otomobil sürmeyi öğrenen PilotNet’i tanıttı. Google, video içeriklerini tanıyabilen Machine Learning API’ı geliştirdi.
    • 2018: Blockchain tabanlı yapay zekâ platformu SingularityNET tanıtıldı.
    • 2019: Google, doğal dil işleme (NLP) modeli BERT’i tanıttı. Aynı yıl OpenAI, devasa dil modeli GPT-2’yi yayımladı. GPT-2, kendiliğinden metin üretme yeteneğiyle dikkat çekti.
    • 2020: Google, 2 trilyon parametreye sahip PaLM dil modelini duyurdu. Bu model, karmaşık görevleri daha iyi anlamasına ve yerine getirmesine yardımcı oldu. Aynı dönemde yapay zekâ destekli görüntü oluşturma aracı Midjourney’nin ilk versiyonu kullanıma sunuldu.
    • 2021: Yapay zekâ, sanat alanında da önemli bir rol oynamaya başladı. OpenAI, metin girdilerini sanat eserine dönüştüren DALL-E modelini tanıttı. Bu, metinlerden benzersiz ve yaratıcı görseller oluşturmanın kapısını araladı.
    • 2022: Görüntü oluşturma modelleri popülerlik kazandı. Stable Diffusion modelinin halka açık olmasıyla birlikte, kullanıcılar kendi yapay zekâ sanatlarını oluşturma imkânı buldu. Bu dönemde yapay zekâ ile üretilen bir sanat eseri, Colorado Eyalet Fuarı’ndaki dijital sanat yarışmasında birincilik elde ederek tartışmalara yol açtı.
    • 2023: Yapay zekâ, sohbet robotları aracılığıyla yaygınlaştı. OpenAI’nin ChatGPT’si, insanlarla son derece doğal bir şekilde etkileşim kurabilen yapısıyla büyük bir fenomen haline geldi. Bu gelişmeyle birlikte, Google’ın Bard’ı (şimdiki adıyla Gemini), Microsoft’un Bing Chat’i (şimdiki adıyla Copilot) ve diğer teknoloji devlerinin sohbet botları da piyasaya sürüldü.
    • 2024: Yapay zekâ, video oluşturma yetenekleriyle yeni bir seviyeye ulaştı. OpenAI, metin komutlarıyla gerçekçi videolar üretebilen Sora modelini tanıttı. Bu gelişme, film ve medya endüstrisinde büyük bir potansiyel barındırıyor. Aynı zamanda Google’ın Gemini modeli, daha gelişmiş akıl yürütme, çok dilli yetenekler ve multimodal özellikler ile yapay zekâ yeteneklerini daha da ileriye taşıdı.

Yapay Zekânın Geleceği

Bugün yapay zekâ, büyük veri analitiği, makine öğrenimi ve derin öğrenme sayesinde sağlık, finans, otomotiv, eğitim gibi birçok sektörde devrim niteliğinde dönüşümler yaratmaktadır. Sesli asistanlar, görüntü tanıma sistemleri ve otonom araçlar, bu teknolojilerin en somut örnekleridir.

Yapay zekâ, gelecekte insan yaşamını daha da kolaylaştırma potansiyeline sahiptir. Tarih boyunca kaydedilen gelişmeler, yapay zekânın giderek daha güçlü bir şekilde hayatımıza entegre olacağını ve insanlığın yararına kullanılacağını göstermektedir.

Bu makale, editör ekibimizin gözetiminde yapay zeka desteğiyle hazırlanmıştır.